Irkçılara, savaşdan yana ve sosyal kısıtlamalardan yana olan Partilere OY YOK!

23 Şubat’ta federal seçimler yapılacak. Bütün partiler seçim kampanyasını başladılar, sloganlarını belirlediler ve vaatlerini açıkladılar. Peki emeğiyle geçinen işçiler, gençler, kadınlar olarak bizler bu seçimlerden ne bekliyor, bizden oy isteyen partilere ne diyoruz?

4 yıldır ülkeyi yöneten koalisyon partilerinin de (SPD, Yeşiller, FDP), CDU ve AfD gibi muhalefet partilerinin her biri de “zor günler geçiren bu ülkeyi biz kurtarırız” diyor. Ve “ülkeyi kurtarmak” için şunları yapacaklarını söylüyorlar:

  • „Savaş hazırlığı ve silahlanma politikasına devam edeceğiz“.
  • „Ülke ekonomisini kurtarmak için“ işçiler, düşük gelirli vatandaşlar daha fazla fedakarlık yapacak; büyük şirketler ve sermaye gruplarına destekler sunulacak.
  • „Zor günlerden geçtiğimiz için“, konut, sağlık, eğitim, ulaşım gibi kamu hizmetlerinde tasarruf yapılacak.
  • „Göçmenlere, mültecilere daha sert yaptırımlar getirilecek; yararlı işgücü olarak ülkeye göçmen işçi getirilmesi teşvik edilecek. “Yani „ülkeyi kurtarma“ adına „zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapan politikalara, emekçiden alıp sermayeye vermeye devam edeceğiz” diyorlar! Kamu kaynakları halkın ihtiyaçları ve yaşamını kolaylaştırmak için değil, ‚silahlanmaya ve büyük sermaye sahiplerine akıtılacak‘ diyorlar. Yani bu partilerin “ülkeyi kurtarmak” dediği şey, toplumun yüzde 80‘inin yoksullaşması pahasına yüzde 20‘lik en zengin kesimin çıkarlarını savunmaktan başka bir şey değil. Sosyal ve siyasal haklarımızı kısıtlamak isteyenlere oyumuz yok! Almanya’nın ekonomisinin durgunluk içinde olmasının esas sorumluları, kara doymak bilmeyen büyük firmalar ve onların adeta parlamentodaki sözcüleri gibi davranan hükümet partileri ve muhalefette olan CDU/CSU ve AfD gibi partilerdir. Büyük tekellere, bankalara gözlerini bile kırpmadan yüz milyarlarca sübvansiyon aktaran bu partiler, emekçilere sefalet ve fedakarlık yapmayı uygun görmekteler. Sağlık, eğitim ve diğer sosyal alanlarda kısıtlama politikalarını savunanlara, protesto ve gösteri hakkımızı kısıtlayanlara ve polis şiddetini meşrulaştıranlara OYUMUZ YOK! Savaşı körükleyen ve silahlanmaya yüz milyarlar harcamak isteyenlere oyumuz yok! Özellikle son üç yılda, yüz binlerce insanın ölmesine, milyonlarca insanın ülkesinden göç etmesine neden olan savaşlar halen devam ediyor. Silah tekelleri tarihlerinde görmedikleri kadar kar elde ediyorlar. Almanya gelecek dönem de her yıl milli gelirin yüzde üç buçuğunu (neredeyse 100 milyar eurodan fazla) silahlanmaya ayırmayı planlıyor. Savaş ve silahlanma politikasının faturası ise halka çıkarılıyor: Kamu kaynakları eğitim, sağlık, konut vb. halkın ihtiyaçları için değil silaha yatırılmak isteniyor. Ukrayana’a, Orta Doğu‘da yıkım ve göçü, Almanya‘da hayat pahalılığı ve gelecek endişesini büyüten bu politikayı sürdürmek isteyen ve halklar arasında düşmanlığı savunan partilere verilecek OYUMUZ YOK! İşçilerin haklarına el uzatanlara oyumuz yok! Grev hakkının sınırlandırılmasını planlayan, çalışma koşullarının esneklik adı altında daha da zorlaştırılmasını öngeren, hastalıkta ücretlerinin ödenmemesini tartışan, işten atmayı yeni yasa ve anlaşmalarla kolaylaştırmayı tasarlayan, toplu sözleşmelerde işçilerin ücret artışı taleplerini “ekonomimiz zor durumda, herkes feragat etmeli” diyerek bastırmaya çalışan ama öbür taraftan işverenlerin vergilerini düşürmek isteyenlere OYUMUZ YOK! Irkçılığı ve ayrımcılığı körükleyenlere oyumuz yok! AfD ve CDU başta olmak üzere birçok parti bu seçim kampanyasında da adeta milliyetçilik yarışına girerek, göçmenleri ekonomik-sosyal sorunların sorumlusu gibi göstermeye çalışıyorlar. Göçmenler, “tehlike”, “yük” veya “potansiyel suçlu” olarak damgalanıyor; dört kuşaktır bu ülkede yaşamalarına veya Alman vatandaşı olmalarına rağmen, göçmenler kökenleri nedeniyle sürekli tartışma konusu yapılıyor. Göçmenleri “sorunların kaynağı” ilan ederek hedefe koyan bu politika ile bir yandan ekonomik-sosyal sorunların gerçek nedenleri gizlenmek istenirken bir yandan da etnik köken ve inanç üzerin- den önyargılar ve bölünmüşlük körükleniyor. Göçmen düşmanlığı yaparak oy toplama pahasına halkı kutuplaştıran, önyargı ve düşmanlığı körükleyen ve ırkçılığı normalleştirmeye çalışan partilere verilecek OYUMUZ YOK!

Tüm emekçileri, savaşı-silahlanmayı-sosyal kısıtlamaları ve göçmen düşmanlığını savunan partilere güçlü bir tepki göstermeye çağırıyoruz!